ANTEP SAVUNMASI’NI TAKİP EDEN DÖNEME AİT BİR BELGE

20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması’nın hükümleri gereğince 25 Aralık 1921’de Gaziantep’teki Fransız işgali son bulmuştur. İşgal altındaki Türk topraklarının Fransız kuvvetleri tarafından boşaltılmasının ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransız kontrolü altındaki Suriye toprakları arasındaki sınırı düzenlemek amacıyla çalışmalara başlanmış ve Ankara Antlaşması’nın 8. maddesinde belirtilen “Antlaşmanın imzasından itibaren bir ay içinde mezkur hattı tespit etmek üzere her iki taraf delegelerinden mürekkeb bir komisyon seçilecek ve bu komisyon tespit muamelesine nezaret edecektir.” hükmü doğrultusunda söz konusu komisyon oluşturularak görevine başlamıştır.

“Tahdid-i Hudud Komisyonu”nu oluşturan iki tarafın delegelerinin Ocak 1922’de Hassa’da, Mart 1922’de Gaziayntab’da ve Nisan 1922’de Kilis’te çalışmalarına devam ettikleri elimizdeki bir grup fotoğraftan ve bu fotoğrafların arkasındaki yazılardan anlaşılmaktadır.

Ankara Antlaşması ile Mersin, Adana, Gaziantep ve Kilis’te Fransız işgalinin son bulmasına ve ivedi bir biçimde iki taraf arasındaki sınırın oluşturulması faaliyetlerine rağmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin temkini elden bırakmadığı, Suriye’deki ve özellikle sınıra yakın olan Halep ve çevresindeki Fransız kuvvetleri hakkında istihbarat topladığı anlaşılmaktadır.

Yazımıza konu olan ve 20 Aralık 1922 tarihinde “Maraş Kalem Riyaseti” tarafından “Ayntab’da Halebli Rufâîzade Şeyh Rıza Efendi’ye” başlığıyla Ayntab’a gönderilen mektup(Dipnot 1), Ankara Hükümeti’nin Gaziantep’in Fransız işgalinden kurtuluşundan yaklaşık bir yıl sonra, bölgenin güvenliği açısından, Halep’te bulunan ancak Milli Mücadele sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’ni destekleyen isimler aracılığıyla istihbarat toplamayı amaçladığını ortaya koymaktadır. Mektubun içeriği şöyledir (Resim 3):

Biraderim Rufâîzâde Şeyh Rıza Efendi’ye
Efendim,
1) Haleb’de bulunan Fransız kuvvetlerinin numerolarıyla merkezleri, kumandanlarının isimleri, fırkalarının kaçar alaydan ve kaç fırkaları olduğunun merkezleri ve alay ve taburları mevcudlarının ve alay merkezlerinin ve alay ve taburda kaçar mitralyöz bulunduğunun.
2) Süvari alaylarının numerosuyla merkezleri ve her süvari alayının kaçar bölükden mürekkeb olduğu, bölüklerin mahalleri, insan ve hayvan mevcudları.
3) Topcu alay numerolarıyla merkezleri, her topcu alayının kaçar bataryadan ve bataryanın kaçar topdan ve insan ve hayvan mevcudları.
4) Haleb’de yerli Arab kıtaatı olub olmadığı. Ve bunlardan alay teşkilatı yapılmış mıdır, yapıldı ise kumandanları kimdir? Nerelerde mevcuddur? Kuvvetleri ne kadardır?
5) Ermeni veya Rumlardan alay tabur veya çete teşkilatı var mıdır? Var ise mikdarı, Fransız ve Arablardan başka milel-i muhtelifeden mürekkeb kıtaat var mıdır?
Bâlâdaki maddelere birer birer cevab isterim, pek ehemmiyetlidir. Fakat pek mahrem tutacaksınız. Şeyh Tahir Efendi’den başkası bilmeyecekdir. Hakikat ve mevsuk cevap olmalı. Bildiklerinizi Haleb’e yazıp cevap alarak serian bildirmenizi rica ederim. Hasseten Şeyh Efendi’ye ve zatınıza selamlar ederim efendim.


20/12/[13]38
Kalem Reisi


Ele aldığımız mektup, Antep Savunması ile takip eden ve Ankara Antlaşması’yla son bulan Fransız işgalinin ardından bölgedeki siyasi ve askeri ortama farklı bir pencereden ışık tutmaktadır. Büyük Taarruz’un ve İzmir’in kurtarılmasının üzerinden henüz kısa bir süre geçmişken Lozan Antlaşması’na kadar uzanan süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin atacağı yeni adımlar öncesinde güney sınırını güvenceye almak istediği anlaşılmaktadır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Abadi, Türk Verdünü Gaziantep/Antep’in Dört Muhasarası, İstanbul, 2005.
Bayaz, Hüseyin, Antep Savunması Günlüğü, İstanbul, 1994.
Gömeç, Sadettin, Milli Mücadelede Gaziantep, Ankara, 1989.
Lohanlızade Mustafa Nureddin, İstiklal Sevgisinin Abidesi Gaziantep Müdaafası, Gaziantep, 1974.
Metintaş, Mustafa Yahya, “Ankara Antlaşması’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Tartışılması,” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yakın Tarih Dergisi, Cilt:2 Sayı:5, 2019, s.1-26.
Ünler, Ali Nadi, Gaziantep Savunması, İstanbul, 1969.
Üzel, Sahir, Gaziantep Savaşının İç Yüzü, Ankara, 1952.
Yakar, Halil İbrahim-Pusat, Ü.Gülsüm Yaprak, Ayıntab Etraf-ı Cepheler Kumandanlığı Tahrirat, Telgraf, Telefon, Tamim Defteri, Gaziantep, 2015.

Dipnotlar :

1-Söz konusu mektubun yazıldığı tarih olan 20 Aralık 1922’de Maraş’tan postaya verildiği ve 23 Aralık 1922’de Gaziantep’e ulaştığı zarfın üzerindeki posta damgalarından anlaşılmaktadır. İlginç bir şekilde pul üzerine basılan Maraş posta damgasındaki tarih de hatalıdır. 20 Aralık 1922 tarihini veren sayılar damganın Rumi tarihli bölümünde (38-12-20) doğru iken miladi tarihi veren bölümde “20-12-22” şeklinde olması gerekirken tarih “20-12-12” biçiminde yazılmıştır. Zarfın arka yüzündeki “Ayntab” damgası da bize şehrin gazilik unvanını almasının üzerinden yaklaşık 2 yıllık bir zaman geçmesine rağmen posta damgalarında henüz “gazi” unvanının kullanılmadığını göstermektedir. Mevcut örnekler bu durumun 1923’ten sonra değiştiğini ve posta damgalarında şehrin adının “Gazi Ayntab” olarak yazılmaya başlandığını ortaya koymaktadır.

Paylaş: