BİR KENTİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN SPOR BAKANI: KÂMİL OCAK

Gaziantep’te sporun bugünlere gelmesinde en büyük pay sahiplerinden birisi de hiç şüphe yok ki Kâmil Ocak’tır. Kâmil Ocak, spora sevdalı olan bir kentin kaderini değiştirmiştir. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptığı sırada, Türkiye’de dönemin en büyük tesislerinden birisine imza atmıştır. 1970 yılında tamamlanarak hizmete giren Kâmil Ocak Stadyumu ve Kapalı Spor Salonu, onun en büyük eseridir. Tamamlandığında bir şehrin 3 yıl süren spor hasretine de son vermiştir. Bu spor tesisi tam 52 yıl Gaziantep’e ve Türk sporuna hizmet etmiştir.

Fransızlardan Kalma Siperler Doldurularak Saha Yapıldı

Gaziantep’te Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarından itibaren spora olan ilgi çok büyüktü. 1927 yılında ilk spor kulübü olan Altınışık’ın kurulması da bunun en önemli kanıtıdır. Aynı yıl, kentin ikinci kulübü olan Türk Ocağı faaliyete geçmiştir. 1929 yılında ise Sanatkârlar Kulübü kurulmuştur. Kulüp sayısı arttıkça sporcu sayısı da artmıştır. Ancak bu kulüpler resmî statüde değildi. Resmî statüde olmadığı için de Gaziantep’in ilk kulübü olarak kaynaklara yansımamıştır. Bu kulüpler 1936 yılında İl Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı kurulunca resmî bir hâle dönüştürülmüştür. Gaziantep’in ilk resmî kulüpleri ise 1938 yılında kurulan Çınarlıspor ve Şehreküstü Gençlik kulüpleri olmuştur. Kurulan her kulüp, spora olan ilginin daha da artmasını sağlamıştır. Ama o yıllarda bir sıkıntı vardı. Gaziantep’te saha yoktu. İnsanların spor yapacak alanları yoktu. Dönemin idarecileri ve spor insanları ne yapacağız diye düşünürlerken akıllarına Gaziantep Savunması sırasında Fransızların kazdıkları siperler geldi. O siperler doldurularak saha yapıldı. Ama yeterli gelmedi. Daha sonra Çukurbostan Sahası yapıldı.

Futbol oynamaya çok da elverişli alanlar değildi bunlar. Tabiri caizse derme çatma ve geçici çözümlerdi. Sahalar molozlarla doldurulduğu için çakıl taşları ve tümseklerle dolu idi. Ayrıca sorun sadece futbol sahası eksikliği değildi, o yıllarda kentte basketbol, voleybol, boks ve tenis takımları da kurulmuştu. Hemen mevcut sahaların içine küçük spor salonu inşa edildi. Böylece salon sporları için de ilk adım o yıllarda atıldı.

Sahayı Maçlardan Önce Sporcular Temizlerdi

Gaziantep’te spor kulüplerinin kurulması ve müsabakaların başlaması büyük heyecan yaratmıştı. Maç günü sahaların etrafı adeta insan seli olurdu. Sahaların zeminleri çok kötü olduğu için sporcular ve maçları izlemeye gelenler saha temizliği yapardı. Hep birlikte maçtan yarım saat önce sahaya girilir ve ne kadar çakıl, taş varsa temizlenirdi. Sonra büyük heyecan içerisinde maçları izlenirdi. Hakemler de sporcuların aralarında topladıkları paraları alarak maç yönetirdi.

Aileler Karşı Çıkardı

O dönemde spora ilgi fazla olsa da spor yapmak aileler ve çevre tarafından ayıplanır, spor boş bir uğraş olarak görülürdü. Aileler çocuklarının maç yapmasına kesinlikle izin vermezdi. “Futbol oynayana kız mı verilir? Spor nedir? Gidin işinize gücünüze bakın!..” sözleri ile çocuklarına kızarlardı. Ancak engel olamazlardı. Çünkü spor sevdalısı olan o çocuklar ve gençler gizli gizli gider sporunu yapardı. Malzemelerini koydukları bezden çantalarını çalıştıkları iş yerlerine veya arkadaşlarının evlerine saklarlardı. Ben namaza gidiyorum veya arkadaşımın yanına gidiyorum diye evden gizlice kaçar ve sakladıkları çantaları alıp sahaya koşarlardı. Kent şimdiki gibi büyük olmadığı için çoğu zaman da yakalanırlardı. Babalarından azar işiten veya dayak yiyenler olurdu. Ama yine de vazgeçmezlerdi spor yapmaktan.

Kâmil Ocak’ın Millî Olması Halkın Spora Bakış Açısını Değiştirdi

Gaziantep’te o dönemde spora karşı olan bu bakış açısı Kâmil Ocak’la birlikte değişti. Çünkü Berlin Olimpiyatları’nda Millî Takım forması giymişti. Bu başarı kentte büyük heyecana sebep olmuştu.

Kâmil Ocak her ne kadar atletizmle tanınsa da basketbol ve futbolla da uğraşıyordu. O kadar yetenekli idi ki 1936 yılında Berlin’de düzenlenen olimpiyatlara katılma başarısı gösterdi. Oynadığı takımların değişmez yıldız oyuncusu olmuştu. Kent insanı ise Kâmil Ocak’ın bu başarıları ile gurur duymuş ve çocuklarını daha fazla insan spora yönlendirmeye başlamıştır.

Kâmil Ocak 1938 Yılında Atletizm Ajanı Seçildi

1938 yılında İl Beden Terbiyesi Bölge Başkanlıklarının kurulması ile birlikte spor faaliyetleri resmî olarak yapılmaya başladı. Bölge başkanları o dönemin valileri olurdu. Bir de her branşta ajan adı verilen temsilciler vardı. Kâmil Ocak atletizm ajanı olmuştu. Onun ajan olması ile birlikte atletizm dalında kentte önemli atılımlar yapıldı.

1941 Yılında Burhanettin Teker Şehir Stadı Yapıldı

Kentte spora çok büyük ilgi vardı ama müsabaka oynamaya müsait saha yoktu. Gaziantep’e vali olarak Burhanettin Teker atanmıştı. İl Beden Terbiyesi Bölge Başkanlıkları da ülke genelinde kurulmaya başlanmıştı. Başkanlar da kuruldukları kentin valileri oluyordu. Gaziantep’te de Vali Burhanettin Teker İl Beden Terbiyesi Bölge Başkanı oldu. Burhanettin Teker, İl Beden Terbiyesi Bölge Başkanı olunca ilk iş olarak hemen kentteki eksiklikleri tespit etti. Müsabakaların oynanabileceği standart sahalar olmadığını gördü. Saha yapımı için düğmeye bastı. Siperlerle doldurulan ve resmî maç oynamak için çok da uygun olmayan sahaların yerine daha güzel bir stat yapma kararı aldı. Şimdi yıkılmış bulunan Kâmil Ocak Stadyumu’nun
arazisine 82 yıl önce Burhanettin Teker Şehir Stadyumu’nu yaptı. 1941 yılında Gaziantep ilk stadına kavuştu. 1941 yılından itibaren müsabakalar oynanmaya başladı. Tescili ise 1946 yılında alındı ve resmiyete kavuştu. Bu statla birlikte Gaziantep’te birçok spor faaliyeti de düzenlenmeye başladı. Amatör ve mahalli kulüp sayısı hızla arttı. Statta sabahtan akşama kadar en az 4 maç oynanırdı ve hepsinde tribünler dolardı. Ta ki 1967 yılına kadar. 16 yıl hizmet veren Burhanettin Teker Stadyumu o yıl yıkıldı ve Gaziantep sahasız kaldı. Tam 3 yıl boyunca ligler düzenlenemedi. Futbolcular da Kahramanmaraş, Elazığ, Malatya gibi illerin takımlarında futbol oynamaya başladı. Sahasız kalan kentte maçlar oynanamayınca futbol sevdalıları da büyük hüsran yaşadı.

Kâmil Ocak Bakan Olunca Her Şey Değişti

Sporun içinden gelen ve Atletizm Ajanı olarak görev yapan Kâmil Ocak, 1955-1956 yılları arasında Gaziantep Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. 1965 yılında milletvekili seçilen Kâmil Ocak, o yıl kabinede Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olunca Gaziantep’in adeta kaderi değişti. Futbolcuların oynamak için çevre illere gitmesine ve koca bir kentin spordan uzak kalmasına izin vermedi. Talimatları ile dönemin Türkiye’sindeki en büyük spor tesislerinden birisi olan stadyum ve spor salonu için düğmeye basıldı.

Kâmil Ocak, Gaziantep’in spor tarihinde bir devrim olarak nitelendirilen tesis hamlesini yaptı. 1966-67’de devasa bir tesis yapmak kolay değildi. Türkiye’de yapılacak en büyük tesislerden birisine imza atılacaktı.

Muharrem Balat Şantiye Şefi Yapıldı

Türkiye’nin en büyüklerinden biri olacak stadyumun inşaatın teslim edileceği kişi çok önemli idi. Çok iyi bir inşaat mühendisi bulmaları gerekiyordu. 52 yıl önce de inşaat mühendisi sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda idi. Dönemin Belediye Başkan Vekili Beşir Bayram, stadyum ve salonun yapımı için Muharrem Balat’ta karar kıldı. Balat, stadyum ve salonun şantiye şefi olarak göreve getirildi.

Belediye Başkan Vekili Beşir Bayram’dan tam yetki ve tasarımlardan tek sorumlu olarak söz alan Balat, hemen inşaata başladı. Yeni stadyum için inşaatın başlatılması şehirde büyük bir heyecan uyandırmıştı. Yıllar süren hasretleri son bulacaktı. Muharrem Balat, sadece stadyumu tamamlamakla kalmayıp ilerisini de düşünüyordu. Bu dev tesisin gelir getirmesini de istiyordu.

Balat’ın “Altta dükkânlar yapalım ve kiraya verelim” teklifi olumlu karşılandı. Onun “Meslek hayatımın en büyük eserlerinden birisi” dediği dev tesis, 3 yıl sonunda tamamlandı. Önce Kapalı Spor Salonu inşaatı bitti. Daha sonra da stadyum tamamlandı. Gelir getirsin diye yapılan dükkânlar da masrafların karşılanmasında katkı sağladı. Balat’ın “50 yıl dimdik ayakta kaldı” sözleri Kâmil Ocak Stadyumu’nun ne kadar sağlam şekilde inşa edildiğini gösteriyor.

Stadyumun Açılışını Göremedi

Kapalı Spor Salonu’nun tamamlanmasının ardından ilk basketi atarak açılışı yapan Kâmil Ocak, stadyumun açılışını göremedi. Büyük emekler verdiği, yapılması için gayretler gösterdiği stadyum tamamlanmadan hayata veda etti. Stadyum tamamlanınca da ismi Kâmil Ocak oldu.

Yarım asır boyunca Gaziantep sporuna hizmet eden Kapalı Spor Salonu ve Kâmil Ocak Stadyumu, Beykent’e yapılan daha büyük ve modern bir stadyumun tamamlanması ile birlikte yıkıldı. Muharrem Balat, Kâmil Ocak Stadyumu yıkılmadan önce “O dönemin şartlarında bu kadar sağlam ve dayanıklı bir yapıya imza atmak büyük başarıdır. Kendimle gurur duyuyorum.” demişti. Bu dev tesisin başmimarı ise aslında Kâmil Ocak olmuştur. Onun girişimleri ve talimatları ile 1967 yılında başlayan inşaat 3 yıl içerisinde bitirilmiştir. 1969 yılında Kapalı Spor Salonu, 1970 yılında da stadyum, spor müsabakaları için hizmet vermeye başladı.

Kâmil Ocak İsmi Gaziantep’le Bütünleşti

Stadyum ve salona Kâmil Ocak ismi verildi. Şehrin tam göbeğinde yer alan spor tesisi, adeta şehirle bütünleşti. Tribünlerde Kâmil Ocak adına marşlar bestelendi. Koca şehrin yarım asır boyunca yükünü çekti. Avrupa’nın dev takımlarını ve dünya çapında sporcuları ağırladı. A Millî Futbol Takımı’na özel maçta ev sahipliği yaptı. Spor salonu, amatör branşlardan okul sporlarına, büyüklerden miniklere, her branşta gençlerin ve çocukların spor yapmalarını sağladı.

Kısacası Kâmil Ocak, Gaziantep’in 52 yıl boyunca spor yapmasını sağladı. Tarihî stadyum 2018 yılında yıkıldı. Merhum Devlet Bakanımız Kâmil Ocak da Gaziantep’e 20 bin kişilik stadyum ve 3 bin kişilik spor salonu kazandıran bir devlet ve spor insanı olarak tarihin sayfalarında yerini aldı.

Kâmil Ocak Stadyumu ve Etrafı Karnaval Yerine Dönerdi

Kâmil Ocak Stadyumu şehirle bütünleşmişti. Adres tarifleri dahi bu stadyum üzerinden yapılırdı. Özellikle maç günleri bir karnaval ve festival havası olurdu. Çocuklarının ellerinden tutan maça koşardı. Saatler öncesinden bilet kuyrukları oluşurdu. Kar kış demezler ve kışın soğukta, yazın sıcakta ayakta sıra beklerlerdi. Hoş sohbetler yapılır, coşkulu tezahüratlar ve davul zurna eşliğinde halaylar çekilirdi. İnsanlar o coşkuyu yaşayabilmek için 15 gün beklerdi. Maç günü de erkenden stadyumun yolunu tutarlardı. Üç büyükler diye tabir edilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş maçlarının ayrı bir havası vardı. Eskiden ışıklandırmalar olmadığı için maçlar gündüz oynanırdı. Saat 14.00’da başlayacak bir maç için bir gün önce geceden gelip sabahlayanlar olurdu.

Kâmil Ocak Stadyumu’na Girmek Ayrıcalıktı

Kâmil Ocak Stadyumu’na Gaziantepspor maçları için girebilmek de inanılmaz keyifli idi. Eskiden kâğıt biletler vardı. Kapıların önlerinde çocuklar bekler ve “Abi ben de senle gireyim mi?” derdi. Ve o çocuklar hiç tanımadıkları seyircilerin çocukları imiş gibi stadyuma girerlerdi.

Stadyuma girdikleri zaman da sanki büyük ikramiye çıkmış gibi sevinirlerdi. Bir de parası olmayan ve son 15 dakikayı bekleyen beleşçiler vardı. Maçtan saatler önce gelirler, son 15 dakikaya kadar beklerlerdi. Sonra da Kâmil Ocak Stadyumu’nun kapısında “Aç, aç, aç!” diye tezahüratlar yaparlardı. Kapılar son 15 dakikada açılınca bir anda içeri hücum ederlerdi. Öğrenciler bir hafta paralarını biriktirir, hafta sonu gider maç bileti alırlardı. İçeri girebilmek için canlarını ortaya koyanlar da vardı. 20 metre yüksekliğindeki stadyumun duvarlarını tırmanarak içeri girenler de olurdu. Bu sebeple düşüp yaralananlar da olmuştu. Kâmil Ocak Stadyumu’na girmek bir ayrıcalıktı.

Kâmil Ocak Sadece Spora Hizmet Etmezdi

Kâmil Ocak Stadyumu sadece spora hizmet etmezdi. 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim gibi millî bayramlarımız da bu stadyumda yapılırdı. Çocuklar ve gençler günlerce çalışmalar yapar ve bayram günü hünerlerini sergilerlerdi. 20 bin kişilik stadyum tamamen dolar ve büyük bir coşku yaşanırdı. Büyük sanatçıların konserleri, dev etkinlikler için vazgeçilmezdi.

Anılarda Kaldı

Kâmil Ocak Stadyumu şehrin göbeğinde idi ve özellikle maç günlerinde inanılmaz bir trafik ve yaya yoğunluğu oluşurdu. Gaziantep’e daha büyük ve modern bir stadyum yapılması gerektiği düşüncesi ile yıkıldı. 52 yıl hizmet eden stadyumun yıkılması üzüntüye de sebep oldu. Yıllarca büyük anılar biriktirdikleri Kâmil Ocak Stadyumu’nun yıkılmasına karşı çıkanlar da oldu. Yıkılan stadyumun taşlarından anı olarak alıp saklayanlar oldu. Yıkım esnasında birçok vatandaş gelip son kez fotoğraflar ve videolar çektirdi. 2018 yılında bu dev tesis tarih sayfalarındaki yerini aldı.

Okan ÇELİK





Paylaş: