DÜNDEN BUGÜNE KUTNUNUN TÜRKÜSÜ
Bir milletin millî kültürünü simgeleyen ve tanıtan en önemli unsurlardan olan el sanatı ürünleri, aynı zamanda o milletin kültürel kimliğinin de en canlı belgeleridir.
Türk insanı, ince ve zarif olan sanat zevkini, duygusunu, düşüncesini ürettiği el sanatları ürünleriyle yansıtmıştır. El sanatları içerisinde önemli bir yere sahip olan kutnu dokumacılığı, yurdumuzun çeşitli bölgelerinde yöresel karakterler kazanarak günümüze kadar süregelmiştir.
Köklü geçmişi olan kutnu el dokumaları, kumaş kültürünü yansıtması açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak devamı ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu destekten yoksun kalan bu geleneksel değerlerimiz, günümüzde belgelenemeden yok olmak üzeredir.
Endüstrinin çeşitli dallardaki ilerleyişi; uzun emek ve göz nuruyla meydana getirilen zengin el sanatları ürünlerindeki özellikleri, modası geçmiş, zaman israfı ve geçim kaynağı olmaktan uzak göstermektedir. Bu bakış açısı Türk toplumunun kültür ve sanatına, dolayısıyla kendi kendimize en ağır sekteyi vurmamıza yol açmakta ve kutnu üretimi de bundan payını almaktadır.
Kutnu, pamuk ve ipek ile dokunmuş düz çizgi, çiçekli, bağlama batıklı bir kumaş türüdür. Kendi içinde saten örgü, bez ayak çizgili, dişemeli olarak gruplara ayrılan kutnu, mecidiye, alaca, peştamal ve şal türlerine bürünür.
İpek ve pamuk ipliği, ele alınıp sonunda kutnu kumaşı hâline gelinceye kadar pek çok işlemden geçer. İpek ve pamuk ipliği, kutnu kumaşı elde etmek için sırayla şu aşamalardan geçirilir:
Bobinlerdeki ipek iplikler, büyük çileler hâlinde sökülür ve boyama işlemine geçilir. Boyandıktan sonra mezekçilere tertip ettirilir. Mezekçilerden taharlama işlemi için taharcılara, oradan dokuma tezgâhında dokunmaya, dokumanın akabinde de ütü apre (cendereye) yapılarak üretim tamamlanmış olur. Tüm bu işlemleri yapabilenler kutnucu ustalarıdır.
Dünyada kutnu üretimiyle ilgili ilk uygulamayı yapan Çinlilerdir. Çinliler, tamamen ipek böceği üretimiyle birlikte ortaya çıkan ipek üretimi ile tarih sayfalarına geçen “Bağlama batık” (IKAT) tekniğini kullanmışlar ve ipekli kumaş elde etmişlerdir. İpekli kumaş, Çin’den, özellikle İpek Yolu kanalıyla Hindistan, Arabistan ve Uzak Doğu ülkelerine kadar yayılmış; daha sonraları Selçuklular döneminde Konya, Halep, Hama, Hamus’ta; Osmanlı döneminde de Anadolu’da, özellikle Gaziantep-Halep bölgesinde üretim alanı bulmuştur. Son dönemde Anadolu’da sadece Gaziantep’te üretilmekte olup ve varlığını devam ettirebilme mücadelesi göstermektedir.
Ne yazık ki el emeği, göz nuru olan bu kumaşlar gerekli ilgi, sevgi ve şefkati bulamamaktadır. İşte bunun içindir ki ara vermiş olduğumuz kutnu kumaş üreticiliğimize, son zamanlarda artan istek ve talepler bu işi ecdadımıza bir borç olarak görmemizi sağlamış, dolayısıyla yeniden üretime geçmemize vesile olmuştur.
Osmanlı devletinin sona ermesiyle Cumhuriyet döneminde atalarımız Osmanlı tebaası olarak Gaziantep’e yerleşmiş olup, dedelerimiz, amcalarımız babamız ve oğulları olarak devam ettirdiğimiz kutnuculuk işini 2007 yılında sonlandırmıştık. Lakin yoğun istek ve talepler, ata dede mesleğimiz olan kutnuculuk işini devam ettirme mecburiyetini hissettirmiştir.
Daha önceleri günlük hayatta elbise, yorgan ve yastıklarda kullanılan kutnu kumaşı; günümüzde hediyelik eşyada da kullanılmaktadır. Bizim hedefimiz ise ev tekstilinde ve moda tasarımcılarının yeni çizgileriyle bütünleştirerek geçmişten geleceğe kültürel boyutta birleştirmek, yani modern tarzda ve günlük hayatta kullanılabilecek tarzlara yönelik kutnu kumaşlar üretmektir.
Son dönemlerde ise Turizm ve Kültür Bakanlığının isteğiyle üretimimizi 2013 yılında projelendirme yoluna gittik.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi “Tasarım Grubu”nu oluşturdu, Gaziantep Sanayi Odası patentli “Coğrafi İşareti”ni şehrimiz adına aldı, Gaziantep Üniversitesi ve son olarak Gaziantep Olgunlaşma Enstitüsündeki çalışmalarımızla ilkel tekniklerle çözgü, boya, mezek, tahar, dokuma el tezgâhı, ahşap jakarlı olarak kültürel boyutta çalışmalar yapıldı ve modülü yazıldı. Bundan sonraki süreçte inşallah genç kuşağımız bu kültüre değer verip gelecek nesillere ulaştırır.
Gelen gider, konan göçer! Önemli olan iz bırakabilmektir. Kutnu deyip geçmemek lazım; “bebek doğar güç kuşağı bağlanır, insan ölünce de kefen bağı bağlanır.”
İşte kutnu hayatın her alanında vardır.
Devleti temsil eden bayrak kumaşı,
Orduyu temsil eden sancak kumaşı,
Gelinlik kızların çeyizliği,
Damatların gömlek kumaşı, hep kutnudur.
Kutnu sağlıklıdır, doğaldır, düğünlük ve misafirlik kumaşlardandır.
Kutnu, Gaziantep’in geleceğine aktaracağı kültürel miraslarındandır.
Yorum Yap