Gaziantep’e yapılması gereken hizmetlerle ilgili ortak çalışma zeminini oluşturduğumuz M. Bedri İncetahtacı’nın, bu güzel oluşumun meyvelerinin alınmaya başladığı bir dönemde, üzücü bir olayla aramızdan ayrılmış olması gerçekten üzüntü verici bir durumdur. Uzun zamandır kamuoyundaki çalışmalarından tanıdığım ve takdir ettiğim bu Antep aşığı insanla parlamento çatısı altında oluşturmaya çalıştığımız “Gaziantepli dokuz milletvekili ile el ele” çalışmaları sırasında daha yakından tanıma imkânı bulduğum İncetahtacı’nın, Gaziantep’e olan düşkünlüğü ve yapılması gereken öncelikle hizmetlerin zaman kaybedilmeden gerçekleştirilmesi için gösterdiği çaba ve gayretleri çok manidardı.

Ölümünün ardından ülke genelinde oluşan M. Bedri İncetahtacı sevgi tablosu onun boş bir insan olmadığını, toplumun her kesimiyle barışık yaşadığını ve her kesimden insanla insani ilişkiler içerisinde olduğunu göstermiştir. Olması gereken de aslında budur. Ülkemizde bir insan kolay yetişmiyor. Hele başkaları için hayatını hiçe sayan ve başkalarının huzur ve mutluluğu için yaşayan insanlar kolay yetişmiyor. İncetahtacı, sadece temsil ettiği siyasi partiyi değil, bütün ülkeyi yasa boğmuştur.

Gaziantep’e yapılması gereken hizmetlerin Parlamentoya taşınması ve TBMM Genel Kurulu’na taşınması yönünde birlikte gösterdiğimiz çabalar sonucu elde ettiğimiz başarılarda elbette onun büyük katkıları vardır. Deneyimli bir parlamenter olması bazı süreçleri iyi kullanmamızı sağlamıştır. Özellikle Dülükbaba Ormanlarının katledilmemesi için yapılan çalışmalarda gösterdiği performans anlatılmaya değerdir. Bugün “Çevreyolu Projesi”nde yapılan değişikliklerde onun bu girişim ve katkılarının önemli rolü vardır.

Diğer taraftan yine birlikte çalıştığımız bir proje olan “Atık Su Projesi” ödenek tahsisi hususundaki çabaları ve yaptığı açıklamalar bazı Gaziantepli iktidar milletvekillerinin muhalefetine rağmen sonuç bulmuş ve gerekli olan ödenek tahsis ettirilmiştir. Bakıyorum da dün bu ödeneğin tahsisi sırasında ‘‘Bütçeyi deldirmeyiz…’’ diye feryat eden bazı milletvekilleri bugün ödeneği kendisinin aktardığını belirten yalan dolu beyanlar vermekte ve İncetahtacı’nın anısına saygısızlık etmektedir.

Yine Bedri İncetahtacı’yla birlikte dönüşümlü olarak ayın belirli günlerinde Gaziantepli dokuz milletvekili olarak sürekli bir araya gelerek, kent sorunlarının çözüm bulması için çalışmalar yapılması yönündeki çabalarımız sonuç vermişti. Bu oluşumdaki amacımız tamamen Gaziantep’e yapılması gereken hizmetler için el birliği içerisinde hareket etmek ve kimsenin işi propaganda malzemesi olarak kullanmasına müsaade etmemekti.

Bizler, Gazianteplilerin seçtiği insanlarız ve partilerimiz hangi parti olursa olsun tek amacımız Gaziantep’e ve Gazianteplilere hizmet etmek olmalıdır. Bu hususu Bedri İncetahtacı kendine has üslubuyla dile getirirken “Sayın Konukoğlu, elbette siyasi arenalarda birbirimize muhalif olmak siyasetin gereği olmalıdır. Bizlerin bir çatı altında bir araya gelerek Gaziantep’e yapılması gerekenleri konuşup gerçekleştirmemiz milletin ortak başarısı olarak telakki edilecektir” derdi. Bu ortak görüş altında tek çabamız Gaziantep’in 21. yüzyıla bölgenin ve ülkenin lider kenti olarak girmesini sağlamaktı. İnşallah bu girişimin devamlılığını sağlamaya çalışacağız.

İncetahtacı’nın takdir ettiğim diğer bir yönü ise insanlar arasında ayrım yapmaması, küçük bir çocuğun bile gönlünü almasını bilmesiydi.

İran’da mollalara demokrasi dersi veren FP’li olarak adını duyurması bir Gaziantepli olarak bizi de mutlu etmişti. Ölüm şeklinin şüpheli olması bizce de incelenmesi gereken bir konudur. Bu ve bunun gibi konulardaki gizli güçlerin organize ettiği olayların aydınlatılması, demokrasinin aldığı yaraların bir an evvel sarılması için kaçınılmazdır.

Ölümünün arkasından adının Gaziantep’te bir sokağa verilmesi güzel bir gelişmedir ancak kanaatimce ‘Bedri İncetahtacı’ adının bir cadde veya bulvara verilmesi anısının yaşatılması için önemli bir adım olacaktır.

Gerçek bir Gaziantep aşığı olan rahmetli Bedri İncetahtacı’nın yaşamının en verimli çağında aramızdan ayrılmış olmasından duyduğumuz üzüntü gerçekten büyüktür. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerken, Allah’tan bu acıyı unutturacak daha büyük acılar vermemesini diliyorum.

Yeni Dosya Dergisi
Nisan 2000

Paylaş: